Yüzyılın afetinde üç haftayı geride bıraktık. Kimileri yüzyılın afeti tanımını pek uygun görmese de; hem bu kadar geniş bir coğrafi alana yayılmış olması hem de bu kadar insanımızı yitirmemize sebep olması hasebiyle, bu afet için ben bu tanımı kullanmaya devam edeceğim. Nedenlerini, sorumlularını çok daha uzun bir süre değerlendirilecek olsak da; yarattığı sonucun büyük bir afet olduğu gerçeği ve de etkileri göz ardı edilmemeli.
Daha önceki iki yazımda sırasıyla “Arama-kurtarma ve ayni yardımlar” ile “Bağış kampanyası ve toplanan vergileri” ele almıştım. Çok canlar yitirildi, enkaz altında sadece bedenler değil, ruhlarımız da ezildi. Ama asıl şimdi tartışmaların daha da ötesine geçmeli, geride kalanların refahını sağlamak için gerekli adımlar bir an önce hayata geçirilmeli diye düşünüyorum. Refahı sağlamak ise, öncelikli olarak ekonomik hasarı gidermekten geçiyor.