Sevgili hemcinslerim, bu 8 Mart’ı, James Brown’un kadın kimliği önünde bir sur gibi yükselen “This is a Man’s World” mitini yıkarak karşılayalım mı? Ne dersiniz? Şarkının ve yorumun güzelliği için söyleyeceğim bir şey yok. Fakat şarkının yarattığı “Bu erkeklerin dünyası, dünyayı biz kuruyoruz ama bunu kadınlar için yapıyoruz” söylemine ciddi itirazım var. Kadınları erkekler için sadece sevilecek ve korunacak bir varlık noktasına konumlayan bu “sınırlayıcı” yaklaşım, en azından zamanın ruhuyla örtüşmüyor.
Sağlıklı ve sürdürülebilir bir toplumsal yaşam için merkezinde rollerin eşitçe bölüşüldüğü, değer üretiminin dengeli dağıldığı bir model yaratılması kaçınılmaz. Bu yapısal dönüşüm ihtiyacının bizim keyfiyetimizi aşan iktisadi ve sosyal gerekçeleri çoktan oluşmuş durumda.